9. TEVBE / 64Sure Ayet Sayısı: 129 Kitap Sırası: 9 Nüzul Sırası: 113 Nüzul Yeri: MEDİNE | Münafıklar, kalblerinde olan şeyleri, kendilerine haber verecek surenin inzal edilmesinden hazer eder.
De ki:
"Siz istihza edin bakalım!
Muhakkak ki ALLAH, hazer ettiğiniz şeyi ihrac edendir." | يَحْذَرُ الْمُنَافِقُونَ اَنْ تُنَزَّلَ عَلَيْهِمْ سُورَةٌ تُنَبِّئُهُمْ بِمَا ف۪ي قُلُوبِهِمْۜ قُلِ اسْتَهْزِؤُ۫اۚ اِنَّ اللّٰهَ مُخْرِجٌ مَا تَحْذَرُونَ | .64 | 64 |
yahzerul Kök: HZ!RKelime: hazerFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Çekinme. Zarar verebilecek şeyden kaçınma. Korunma. Endişe. İhtiyat.
munâfikûne Kök: NFK:Kelime: munafıkİsim, MUFA'ALE Kalıbı, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: İki yüzlü, araya nifak sokan. Ahdini bozan, yalan söyleyen, hıyanet eden. Görünüşte müslüman olup hakikatte kafir ve düşman olan.
en Kök: harfKelime: enKelime Anlam: Kendisinden sonra gelen fiili isimleştirmektedir.
tunezzele Kök: NZLKelime: inzalFiil, TEF'İL Kalıbı, Edilgen, 3.ncü, Dişil, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: İndirme. İndirilme. Nüzul ettirme. / Birden bire inme. / Tenasül aletinden meninin çıkması.
aleyhim Kök: harfKelime: alaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.
sûretun Kök: SVRKelime: sureİsim, Dişil Kelime Anlam: Sure. Derece. Menzil. Şeref, şan. Güzel bina, sur. Refi. Alamet
tunebbiuhum Kök: NBeKelime: nebeeFiil, TEF'İL Kalıbı, 3.ncü, Dişil, Tekil, Geniş Zaman
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
fî Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
kulûbihim Kök: K:LBKelime: kulubİsim, Dişil, Çoğul Kelime Anlam: İman merkezi. Gönül. Herşeyin ortası. Bir halden diğer bir hale çevirme. Değiştirme. Bir şeyin içini dışına ve dışını içine çevirmek. Gövdenin kan dolaşımı merkezi. Yürek.
kuli Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 2.nci, Eril, Tekil, Emir Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
stehziu Kök: H!ZeKelime: istihzaFiil, İSTİF'AL Kalıbı, 2.nci, Eril, Çoğul, Emir Kelime Anlam: Alay etmek, birisi ile eğlenmek. Birisini gülünç duruma düşürmek, maskara etmek.
inna Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
llahe Kök: ALLAHKelime: allahÖzel İsim Kelime Anlam: "Allah" ismi celali;
bütün duygularımızın, düşüncelerimizin... bütün "varlık"ların ilk şartı olan derin ve bir tek gizli duygunun, görünen ve görünmeyen varlıkların birleştikleri noktanın; hiçbir engel olmaksızın, doğrudan doğruya gösterdiği... yüce Allah'ın zatına delalet eden, yalnızca O'na ait olan özel bir isimdir.
Bu yüce isim, lisan açısından da adının sahibi gibi, bir ezeliyet perdesi içindedir. Başlangıçtan itibaren özel bir isim olarak kullanılmıştır. Allah'ın zatı, bütün isimler ve vasıflardan önce bulunduğu gibi; "ALLAH" ismi de öyledir.
✦ Allah ismi; ilâhlık vasfından değil... ilâhlık ve mabudiyet vasfı, O’ndan alınmıştır.
✦ Allah, ibadet edilen zat olduğu için Allah değildir... O, Allah olduğu için O’na ibadet edilir.
✦ O’nun "Allah"lığı... tapılmaya ve kulluk edilmeye layık olması... kendiliğindendir.
✦ Mahlukat, Allah'ı mabud olarak ister tanısın ister tanımasın... O bizzat mabuddur. O'na her şey... hatta, O'nu inkar edenler bile, O’na abd olmak zorundadırlar. Allah lafzının, İnsan ağzından, alem-i ilahiye doğru şekilde sunulması, salınması… İslam’ı ve İslam mensublarını güçlü, takatli ve kudretli kılacaktır.
Bu lafz, olması gerekenden farklı şekilde sada edilirse, sadece insanlık değil, hayvanat ve nebadat dahil olmak üzere bütün kain olanlar, bu etkiden zarar görecektir.
muhricun Kök: H:RCKelime: muhricİsim, İF'AL Kalıbı, Etken, Eril
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
tahzerûne. Kök: HZ!RKelime: hazerFiil, 2.nci, Eril, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Çekinme. Zarar verebilecek şeyden kaçınma. Korunma. Endişe. İhtiyat. | | | | |
Diğer Meal: Münafıklar, kalplerinde olan şeyleri, yüzlerine karşı açıkça haber verecek bir sûrenin üzerlerine indirilmesinden çekinirler. De ki: “Siz alay ede durun! Allah, çekindiğiniz o şeyi ortaya çıkaracaktır.”
|